Anlaşmazlıklardan kaçınmak için 6 ipucu

Üyelik kaydı

Gizliliğiniz
%100 garanti altında!

Bize katılın


Güvenli bir ortamda, sizle aynı koşullar ve beklentilerdeki insanlarla çok özel tanışmalar. Sahte profiller yok, yalan yok. Semtinizden ya da başka bir şehirden bir âşığınız olsun. Kadınlar için ücretsiz, erkekler için avantajlı bir kredi sistemi. Abonelik yok, zorunluluk yok.

kategori: Yazılar

Anlaşmazlıklardan kaçınmak için 6 ipucu

Münâkaşalar bir çiftin hayatının olağan bir parçası, ilişkilerinin tadı tuzudur. Eşinizle tartışmak son derece normal ve sağlıklıdır. İhtilafların nasıl önleneceğini bilirsek  tekrar etmelerinin de önüne geçebiliriz. İşte eşinizle aranızda yaşanabilecek anlaşmazlıkları önlemek için 6 ipucu.

İletişim kuruyoruz

Bir birlikteliği taşıyan sütunlardan biri iletişimdir. Eğer beraberliğinizi korumak ve tekrarlanan uyuşmazlıklardan kaçınmak istiyorsanız, meseleler büyümeden önce en başta konuşmak en iyisidir. Eşiniz hoşlanmadığınız bir şey mi yaptı? Bunu ona söyleyin. Anlaşmazlıktan kaçınmak demek birşeyleri içinize atmak demek değildir, aksine tam tersidir. Sükûnetinizi koruyarak ve tatlı tatlı konuşarak kendinizi düzenli olarak ifâde ettiğinizde, eşiniz hem sizi daha iyi anlayacak ve hem de kendini sorgularken işi kolaylaşacak. Daha uyumlu bir birlikteliğe kavuşacaksınız.

Ultimatomlara son veriyoruz

"Hemen özür dilemezsen seni terkederim." Hepimiz münâkaşa ederken böyle cümleler ederiz zaman zaman. Karşınızdakinde hiç hoş bir çağrışım yapmadığına emin olun. Uzlaşma; güçlü bir birlikteliğin olmazsa olmazıdır. Bu nedenle "aslâ" ve "mutlakâ" kelimelerini lügâtimizden silip, "belki" ve "neden olmasın" kelimelerini kullanmak çok faydalıdır. Birine kendini özel hissettirmek; ona hareket serbestliği vermek ve onu önemsemekle mümkündür. Her zaman aynı arzulara ve duygulara sahip olamayabileceğinizi kabullenmek, uzun süreli bir ilişkinin garantisidir.

Kendimizi sorguluyoruz

En ufak kusuru bile abartılı bir duyarlılıkla karşılamak size zerre kadar fayda getirmez! Eşiniz bir konuda size çıkıştığında, bunu olumlu bir sürecin parçası olarak görün. Zirâ bu durum,  eşinizin sizinle iletişim hâlinde olduğunu ve hüsrâna dönüşmesine fırsat vermeden sorunu ortadan kaldırmak istediğini gösterir. Bu tip ihtilaflı durumları, konuya dâir bakış açınızı ifâde etme fırsatı olarak değerlendirirseniz, ilişkiniz daha da güçlenecektir.

Münakaşanın büyümesine izin vermiyoruz

Bir münakaşa esnasında, öfke başınızı sardığında, kelimeler amacını aşan noktalara giderler. Ve sözler çok ileri gittiğinde, birlikteliğiniz üzerinde kalıcı sonuçlar doğurabilir. Yegâne tavsiyemiz: durumun tolerans seviyenizi aştığını hissettiğiniz anda, tartışmayı kesin ve ortamı yumuşak bir tavırla terk edin. Dışarı çıkın, sâkinleşin ve kendinize odaklanın. Sâkinleştikten sonra geri dönüp, eşinizle daha mülâyim bir diyaloğa devam edebilirsiniz.

Özel alanına saygı gösteriyoruz

Her çift aşkını kendine has yaşar. Her ne pahasına olursa olsun, bâzıları için özgürlük önce gelirken, bâzı çiftler yapışık ikizler gibi yaşamaktan zevk alır. Yine de, ne tür bir birliktelik olursa olsun, birazcık gizemi muhafaza etmek ve kendine âit zamanlara sâhip olabilmek çiftler için elzemdir. Çünkü bütünüyle saydam ve sürprizsiz bir ilişki, arzuları hafifletecek ve eşler için boğucu hâle gelecektir. Bu da kaçınılmaz uyuşmazlıklara yol açacaktır. Kendi özel alanına sâhip olmak, hem gizemli hem de mutlu kalmanın anahtarıdır.

Özür dilemeyi öğreniyoruz

Yukarıda açıklandığı üzere, kendini sorgulamak ve tartmak, bu işin olmazsa olmazıdır. Ama birşey daha var ki başlı başına ilaç gibidir; özür dilemek! Özür dilemek, kişinin yanlışlarını kabul etmesi ve eşine çektirdiği sıkıntıyı fark edip bunu önemsemesi demektir. Özür dilemek,  sevdiğiniz kişiyi önemsediğinizi gösteren en belli başlı işârettir. "Kusura bakma" veya "Afedersin" gibi kelimelerin gücüne inanamazsınız! Hiçbir şey anlaşmazlıklara son vermede daha etkili değildir.