Ana sayfa
Çaldırıp kapatsam mı? Bana dönüş yapmasını mı beklesem? Mesaj mı yazsam? İlk görüşmenin tatlı eforisinden sonra yığınla sorular aklınızda dans ediyor... Ya sizin onu beğendiniz kadar size çarpılmadıysa? İlgi görmeme hattâ ihmâl edilme riskiyle başbaşa bekliyorsunuz... Herkes gibi sizin de bir takım endişeleriniz var... Ne mutlu bize ki ortak yaşanan kaygıların başkaları tarafından da deneyimlenip çözümlenebildiği bir bilgi çağındayız artık. Buyrun size ilk görüşmenin ardından yapılması ve yapılmaması gerekenlerin bir listesi...
Ne yapmalı?
Ona bir mesaj gönderin
Kafanızın içinde iki kişilik sohbetler üreterek kendinizi yormak yerine yapılacak en doğru hareket onunla iletişime geçmek ve kendi repliklerini ona söyletmektir. Bunu yapmanın en geçerli ve sorunsuz yolu sms göndermektir. Telefon açmaktan daha çekimser bir metod olmakla berâber karşı tarafa da; çok kasmadan devâm etmek istediğinizi belirtmenin bir yoludur. İlk günden penceresinin altında serenat yapmanız gerekmiyor! Gâyet sâde bir "Senle vakit geçirmek keyifliydi, tanıştığıma çok memnun oldum" yazmak yeter de artar bile. Daha ileri gitmek istiyorsa zâten muhabbet doğal akışında seyredecektir. İki saat oldu hâlâ cevap yazmadı paniğini gençlere bırakalım zirâ belli yaşa gelmiş insanların yapacak işleri güçleri vardır. Ama iki gün geçti ve hâlâ karşı taraftan çıt çıkmıyorsa, geçmiş olsun demek gerek... Önsözden öteye geçemedi bu hikâye...
Sesinizi hatırlatın
Cesur olanlar ve klâsik sevenler için; telefon açmak her zaman en tatminkâr olandır. Tekrar görüşmeyi têmin etmenin, çarpıldığı sesinizi duyurarak yapmaktan daha güzel bir yolu var mıdır? Tutkularınızı terbiye etmeye ve bir hafta işkence çekmeye ne lüzum var ki? Arzular şelâle mâdem, bırakın aksın gitsin... İlk görüşmenin hemen ertesi günü onu arayın ve hislerinizin ortak olup olmadığına şâhit olun. Her ne tepki gelirse gelsin, en azından hayâtınızın bir sonraki aşamasına daha çabuk varmış olacaksınız.
Nelerden sakınmalı?
Sonsuza dek beklemeyin
Adamdan hoşlandınız ama bunu ifâde etmekte çekiniyor hattâ bildiğimiz utanıyorsuz. Siz bu konuyu önce kendinizle oturup bir tartmalısınız. Sizi bu randevuya iten güdü, dostlarınızın tavsiyeleri miydi? Hayır, şahsî arzularınızdı. O halde neden kendinizi inkâr eden bir tavırla utangaçlık sarmalına sarılıyorsunuz? Olduğunuz gibi davranmayarak neden karşı tarafın sizi yanlış anlamasına zemin hazırlıyorsunuz? Ya karşınızdaki kişi de utangaç yapıda biriyse? Sen gelme, ben gelmiym, nasıl geçilecek bu köprü? Kimse eline kalemi almazsa, aşk hikâyeleri nasıl yazılacak?
Sosyal ağlarda vızıltı yapmayın
İlk görüşmeden sonra onunla direkt iletişime geçmeye cesâretiniz yok ama kendinizce bir çözüm buldunuz. Onun kullandığı tüm sosyal ağlarda profil üretip sizi keşfetmesini beklemeye başlamak yerine hemen arkadaşlık talebi yolladınız... Büyük hatâ! Facebookunu karıştırmakla ya da instagramda tüm fotoğraflarını beğen yapmakla onu tedirgin eder hattâ ürkütürsünüz.
Sürekli temasta olmaya kasmayın
İlk buluşmadan keyif aldığınızı yazan bir mesaj, tamamdır... Tekrar görüşmek istediğinizi bildiren bir mesaj daha, hadi o da tamam... Mesajınızı alıp almadığından emin olmak için bir mesaj daha... Sonra da neden hâlâ dönmediğine sitem eden bir de sesli mesaj... Yeter artık ! Karşınızdakinin hayâtını istilâ etmeye çalışmayın. Böyle yaparak onu korkutur ve tüm umutları daha en başta kurutursunuz. Zâten iletişim kurma çabalarınıza yanıt vermiyorsa, bunu bir Hayır olarak kabul etmelisiniz. Bugünlerde red'ler böyle oluyor. Bu yeni dünyâ ne hârikâ bir yer !
